12 Şubat 2008 Salı

Projeni getir, 250 bin euro parayı al

Projeni getir, 250 bin euro parayı al



Türk üniversiteleri ve özel sektör şirketleri AB fonlarının kapısını araladı. 20 Türk projesi AB'den milyar EURO'luk fon sağladı.. Sizinde varsa projeniz hiç durmayın..

12 Şubat 2008 19:50

Projeni getir, 250 bin euro parayı al

Ekonomist Dergisi'nin haberine göre, AB fonlarından finansman sağlayan projelerin sayısında yüzde 85'lik bir artış var. Yeni dönemde bilişimden gıdaya, tekstilden trafiğe kadar birçok alanda proje kabul edilen 7'nci Çerçeve Programı'nın bütçesi milyar Euro'yu buluyor. Eğer iyi bir projeniz varsa AB'den finansman sağlayabilirsiniz. İşte ortalama 250 bin euro fon sağlayan projeler...

Üç boyutlu televizyon

PROJENİN ADI: 3DTV

3DTV projesi, Bilkent Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Levent Onural liderliğinde yürütülüyor. 3B görüntülerin oluşturulması, kodlanması, iletimi ve gösterimi olarak değişik alanlarda araştırma, işbirliği ve teknoloji üretimi yapılıyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi bu projenin her aşamasında yer aldı. Doç. Dr. Aydın Alatan ve Doç. Dr. Yasemin Yardımcı Çetin ile çok sayıda doktora ve MS öğrencisi de projede halen çalışmalarını sürdürüyor.

Doç Dr. Gözde B. Akar ve grubundaki öğrenciler ağırlıklı olarak 3B sinyallerin kodlanması ve de iletimi üzerine çalışma yürütüyor. Şu aşamada Koç Üniversitesi ve Technical University of Berlin ile beraber geliştirilen, uçtan uca kesintisiz 3B video iletimi yapabilen bir sistem mevcut. Bu sistem tarafından yapılan yayın aynı zamanda normal ekranlar ile de seyredilebildiğinden, geriye doğru uyumluluk da sağlanmış durumda.

Dünyada ilk defa gerçekleştirilen bir sistem olması bakımından, bu sistem büyük önem taşıyor. Çalışmalar tamamlandığında, kullanıcılar internetten 3B hazırlanmış programları ekranlarıyla uyumlu bir şekilde seyredebilecekler. Özellikle gözlüklü sistemlerle de uyumlu olduğundan bilgisayar vasıtasıyla çok düşük maliyetli olarak da bu yayınları seyredilebilecek.

Cepte üç boyutlu görüntü

PROJENİN ADI: MOBİLE 3DTV

Bu proje Ocak 2008'de başlayan ve 3DTV'de edinilen bilgilerin telsiz iletişim için uyarlanmasını hedefleyen bir proje. Amaç DVB-H üzerinden 3B yayın yapabilmek. Aynı zamanda proje çerçevesinde geliştirilecek 3B görüntülemeyi sağlayacak ekrana sahip telefonlar aracılığıyla da mobil olarak 3B yayınları seyretme imkanı sağlanacak.

Bilindiği gibi Avrupa Birliği, yeni gelişmekte olan cep telefonundan televizyon yayınında (cep televizyonu), 'yayın teknolojisi' olarak DVB-H'i destekleme kararı aldı. Bu teknoloji şu anda projenin ortaklarından Finlandiya'da da yaygın bir şekilde kullanılıyor. Proje ortakları arasında DVB-H konusundaki çalışmalarıyla dünyada liderlik yapan Tampere Universitesi, MPEG2-MPEG4-H.264 gibi video kodlama standartlarında çok aktif rol alan HHI, multimedya donanımları konusunda çok başarılı KOBİ şirketlerinden birisi olan MMS de yer alıyor.
     
Kablosuz internet erişiminde gelişim

PROJENİN ADI: WiMAGIC ve NEWCOM

AB fonlarıdan 200 bin euroluk finansman sağlayan bu projelerin her ikisi de kablosuz haberleşme sistemleri için yeni teknolojilerin geliştirilmesini hedefliyor. Bilindiği üzere kablosuz haberleşme erişimi hala kısıtlı ve pahalı durumda. Kabaca söylemek gerekirse, bu projelerin temel amacı, internet erişiminde hızların onlarca kez artması, fiyatların da bir o kadar düşmesi.

Her iki projede de Türk üniversiteleri yer alıyor. Hatta WiMAGIC projesinde Rinicom isimli bir de KOBİ ortak olarak yer alıyor. Bu projelerde görev alan Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Erdal Arıkan, "Projelerde bizim payımıza düşen tutar, her birinde yaklaşık 200 bin Euro'' diyor.

WiMAGIC projesi, yeni nesil Wimax sistemleri geliştirilmesini hedefliyor. Ortaklar arasında Türkiye'den Bilkent Üniversitesi dışında Kadir Has Üniversitesi ve Turkcell var. Proje koordinatörü Fransız Sequans şirketi. Diğer ortaklar arasında ise Thales, Alcately-Lucent gibi dev şirketler ve belirttiğimiz gibi Rinicom isimli bir KOBİ bulunuyor. Ayrıca, İtalya, Belçika, Fransa ve Yunanistan'dan üniversitelerin de ortak olduğu bu projenin toplam ortak sayısı, 13.

NEWCOM projesi ise kablosuz haberleşme konusunda Avrupa üniversiteleri arasında bir mükemmeliyet ağı oluşturmayı hedefliyor. Koordinatörlüğünü, ISMB adlı bir İtalyan araştırma enstitüsü yapıyor. Projede 17 ortak bulunuyor ve bu ortakların bazıları şemsiye organizasyonlar olduğu için konsorsiyumdaki üniversite sayısı, aslında 40 civarında. Türkiye'den Bilkent Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi, projeye tek bir isim altında katılıyor. 

Lazer görüntü sistemi

PROJENİN ADI: HELIUM 3D

Bu proje AB'den 350 bin euro fon sağladı. Helium araştırma geliştirme projesinin hedefi de üç boyutlu görüntü ile ilgili gelişme sağlamak. Bu doğrultuda başlatılan bu projenin hedefi, gözlük gerektirmeyen ve farklı açılardan bakıldığında farklı üç boyutlu görüntüler gösterebilen lazer ışık kaynaklı yeni bir display teknolojisinin geliştirilmesi.

Bu projenin ortaklarından bir tanesi Koç Üniversitesi. Projenin toplam bütçesi 3 milyon Euro, Koç Üniversitesi hissesi ise 350 bin Euro.

Hassas ışık ölçümü (Yiyeceklerin tazeliği ışıkla ölçülecek)

PROJENİN ADI: MEMFIS

AB'den 350 bin dolarlık fon sağlayan bir diğer proje ise Koç Üniversitesi'nin proje ortağı olduğu MEMFIS isimli proje. Bu araştırma geliştirme projesinin hedefi, mikro-elektro-mekanik sistemler (MEMS) yapılar kullanarak ışığın tayfını büyük hassasiyet ile ölçebilen portatif yeni bir cihaz geliştirilmesi.

Tayf-ölçerlerin algılayıcı olarak yaygın kullanım alanları; biyolojik ve kimyasal maddeler ve silahlar, boya ve renk ölçümleri, hava kirliliğinin ve atık gazların izlenmesi, yiyeceklerin tazeliğinin denetlenmesi. Bu projenin toplam bütçesi de 3 milyon Euro olmakla birlikte Koç Üniversitesi'nin hissesi 350 bin Euro.

Sağlık hizmetlerinde web birlikteliği

PROJENİN ADI: ARTEMİS

(A Semantic Web Service-based P2P Infrastructure for the Interoperability of Medical Information Systems) Bugüne kadar AB'den 469 bin euroluk fon kullanan projenin amacı hasta bilgilerine tek kaynaktan ulaşılmasını sağlayabilmek.

Günümüzde kullanılan 'sağlık bilgi sistemleri'nin büyük çoğunluğu özel kullanımlar için geliştirilmiş olup, çoğunlukla sağlık kurumlarının belli bölümlerine hizmet veriyorlar. Bunun ötesinde bir hastanın sağlık kayıtları birlikte çalışamayan birden fazla sağlık kurumunda bulunuyor olabiliyor.

Tüm bunlar sağlık personelinin, bir hastanın sağlık kayıtlarının tamamına ulaşmasını çok zorlaştırıyor. Bu projenin amacı, bu problemlere çözüm olarak 'sağlık bilgi sistemleri' için web servis tabanlı P2P altyapısı üzerinde bir "birlikte işlerlik'' platformu oluşturmak.

 Turizmde rezervasyon devrimi

PROJENİN ADI: SATİNE

 (Semantic-based Interoperability Infrastructure for Integrating Web Service Platforms to Peer-to-Peer Networks 427 bin euro kaynak kullanılan Satine projesi, turizm endüstrisinin birlikte çalışabilirliği için geliştirilen web servis ve P2P (Peer-To-Peer) tabanlı bir "Birlikte İşlerlik'' platformu oluşturmayı amaçlıyor.

Projenin ortaklarından biri Ortadoğu Teknik Üniversitesi. ODTÜ'de öğretim üyesi olan Asuman Doğaç, geliştirdikleri proje üzerine şu bilgileri veriyor:

 "Günümüzde turizm bilgi servisleri temel olarak global dağıtım sistemleri (GDS-Global Distribution System) tarafından sağlanıyor. GDS'ler, kullanıcılarına çeşitli turizm ürünleri için fiyat ve uygunluk bilgisini sağlıyorlar. Fakat hemen hemen tüm temel ürünler, GDS'lerin tekeli altında bulunuyor. Örneğin; uçak bileti, otel ve araba rezervasyonlarında ve satışlarında GDS sistemleri neredeyse tek seçenek olarak görülüyor. GDS'ler sağladıkları rezervasyon ve satış hizmetleri ile gelirlerini elde ediyorlar.'' GDS'lerin bazı problemlere de neden olduğunu söyleyen Doğaç, şöyle devam ediyor:

 "Mesela, tüm sistemi internete açma çabaları olsa da genellikle kendi özel ağlarında çalışırlar. GDS'ler temel olarak insan kullanımı içindir. Ayrıca, zor bir kriptik dile sahiptirler. Genellikle bir istek, terminaldeki kişinin birden fazla etkileşimini gerektirir. Oysa günümüzdeki eğilim, tüm bu servislerin internet üzerinde otomatikleştirilmesidir.

Satine projesindeki ana amacımız, bu ve benzer olumsuzlukları gidermek ve turizm sektöründeki tüm aktörleri, P2P ortamında birleştirip, sundukları tüm servisleri web servis teknolojisi yardımıyla, bütün P2P ortamına ve dolayısıyla tüm sektöre açmak oldu.''

Hasta kayıtlarında AB işbirliği

PROJENİN ADI: RIDE

2008AB'Den 163 bin euro fon alan RIDE projesi, Avrupa'daki sağlık bilgi sistemlerinin birlikte çalışabilirliğini sağlamak üzere, Avrupa Komisyonu'nun üye ülkelere öneri olarak sunmayı planladığı bir yol haritası hazırlamayı hedefliyor.

Sunulan bu yol haritası, üye ülkelerde uygulamaya konduğunda, bir hastanın sağlık kayıtlarına Avrupa'nın hangi ülkesinde tedavi görmüş olursa olsun ihtiyacı olan hastanenin anlayabileceği bir yapıda ulaşımını mümkün kılacak.

Hazırlanan yol haritası sonucunda üye ülkelerdeki hastanelerin birbirleri ile iletişim kurabilecekleri bir alt yapı önerilmiş olup, böylece Avrupa'daki hastaların istedikleri ülkede tedavi görmelerini sağlamak amaçlanıyor.

Akıllı sağlık takip sistemi

PROJENİN ADI: SAPHIRE

Bir diğer sağlık projesi olan Saphire'ın AB'den sağladığı fon da 495 bin euro. SAPHIRE projesinde; akıllı sağlık takip ve karar destek sistemleri geliştirilerek, kablosuz medikal algılayıcılardan elde edilen bilginin günümüzde kullanılan sağlık bilgi sistemlerine entegrasyonunu sağlamak amaçlanıyor. Hasta takibi ise kullanılacak olan 'akıllı ajan' teknolojisi ve bu ajanların davranışlarını belirlemede kullanılacak klinik uygulama kılavuzlarına dayalı olarak çalışacak 'akıllı karar destek mekanizmaları' sayesinde sağlanacak. Yapılacak olan sistemde değişik sağlık bilgi sistemlerinde depolanmış hastalara ait gerekli bilgilere, birlikte işlerliği ve bilgi uyumunu sağlayabilmek için anlamsal olarak zenginleştirilecek web servis teknolojileriyle ulaşılacak. Bu sayede medikal algılayıcılardan elde edilen bilgiler ve gözlemlerle birlikte, hastanın geçmiş sağlık bilgileri de mantıksal işleme sürecinde kullanılabilecek.

Tedarik sürecinde işbirliği sistemi

PROJENİN ADI: ISURF -

AB'Den 498 bin euro fon sağlayan projenin amacı tedarik zincirleri içinde rekabetçi bir yapı kurmak.

Bugün var olan rekabetçi ve dijital dünyanın hızını kesmeden yol alabilmesi için şirketlerin özellikle KOBİ'lerin, daha atik, kendi kendine devamlılığını sağlar ve tedarik zincirindeki değişikliklere cevap verici olmaları gerekiyor.

Tedarik zincirindeki bu rekabetçi yapıyı kurmak ve devamlılığını sağlamak, aslında tek bir KOBİ'nin başarabileceği bir şey değil. Bu, ancak tüm zincir tarafından gerçekleştirilebilir. Bu yüzden tedarik zincirinde yer alan birimler, tedarik ve talep tahminlerini daha iyi düzenlemek ve istisnai durumların üstesinden gelmek için beraber çalışmak zorunda kalıyor.

Her ticari ortağın kendi iş stratejisine ve yatırımlarına göre değişik yetenekleri; aynı zamanda değişik bilgi kaynakları ve birbirleriyle örtüşmeyen pazar görüşleri bulunuyor. Bu ticari ortakların bir arada çalışabilmesi, planlamanın, müşteri taleplerinin yerine getirilebilmesi için bu dağınık bilginin ortak olarak kullanılması gerekiyor. Bunun içinse ilk olarak birimler arası bilgi alışverişinin sağlanması şart.

 iSurf projesi, 'anlamsal birlikte işlerlik servis altyapısı'yla, değişik standartlardaki planlama ve tahmin iş dokümanlarının, anlamsal olarak uzlaştırılmasını sağlayacak.

Kişiye özel eğitim sistemi

PROJENİN ADI: iCLASS

iClass projesinde amaç, Avrupa standartlarında, her bir kullanıcının öğrenme düzeyine, şekline, ihtiyacına göre farklı öğrenim materyalleri sunabilen, akıllı bir sistemin alt yapısını oluşturmak.

Proje ortakları arasında bilişsel bilimler, pedagoji, akıllı sistemler konusunda dünyanın önde gelen şirketleri ve araştırma kurumları bulunuyor. iClass'ın, 6'ncı Çerçeve Programı kapsamında, Türkiye'nin teknik koordinatörlüğünde "Teknoloji Destekli Eğitim'' alanında destek alan en büyük 'bütünleştirilmiş proje' olarak da gösteriliyor. iClass projesi, birçok alt projelere bölünmüş durumda. ODTÜ ise özellikle eğitim materyaline hızlı ve kesintisiz erişimin sağlanması yönünde çalışmalarını sürdürüyor.
     
Paketleme deyip geçmeyin

PROJENİN ADI: APTPACK

Arçelik'in bir projesi olan APTACK'ın ana hedefi; paketleme endüstrisinde kullanılan plastiklerin bir kerede ve doğru şekilde optimum üretimini sağlayacak bilgi birikiminin ve malzeme özelliklerinin, proses parametreleri konusunda yapılan araştırmalarla sağlanması.Proje kapsamında paketlemede kullanılan üç temel plastiğin (PP, PET ve PS) paket şekillendirme temel prosesi olan termoform ve şişirme şartlarındaki (yüksek sıcaklık, yüksek şekil değiştirme hızı, çok eksenli gerilmeler) davranışını moleküler, nano, mikro ve mezo ölçekte tanımlayan modeller geliştirmek. Ayrıca bu modellerin modern hesaplama yöntemlerine girdi olarak kullanılması. Böylece paketlemede kullanılan plastiğin hem malzeme sarfiyatını hem de paket dayanımını optimize etmek mümkün olacak.
     
Arpacıların kataloğunu hazırlayacaklar

PROJENİN ADI: BARLEYBREAD

BARLEYBREAD projesi ile ekmek ve unlu ürünler için daha uygun mahsullerin üretimine yönelik bir Avrupa arpa üreticileri kılavuzunun geliştirilmesi amaçlanıyor. Özelikle pişmiş ürünlere yönelik, gıda için üretilen arpa için bir 'Avrupa değirmencileri kılavuzu' hazırlanıyor. Bu çalışma; yüzde 60'a kadar yüksek lifli arpa içeren, tuz miktarını azaltmaya ve fırınlanmış arpa ürünlerinde genellikle görülen acı tadı maskelemeye yönelik katkı maddeleri ilave edilmiş, şekil, yapı ve renk itibariyle geleneksel buğday ekmeğine benzeyen unlu ürün için bir Avrupa fırıncıları kılavuzunun hazırlanmasını da kapsıyor.

Araştırmacılar bir araya getirilecek

PROJENİN ADI: THREE DTV

Projenin ana amacı, üç-boyutlu televizyonun farklı fakat birbirini tamamlayan alanlarında çalışan Avrupalı araştırmacıları bir araya getirerek bu birlikteliği uzun süre işlevsel tutmak. Bu amaçla 19 kurumdan 200'e yakın araştırmacı bir araya getirildi.

Proje, üç-boyutlu televizyon üzerindeki çalışmaların dünya çapında hızlandığı bir dönemde, Avrupalı ortaklar arasında gereksinim duyulan bir sinerji yaratarak, Avrupa'nın bu konudaki rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.

Gerçek bir ortamın, aslına tıpatıp sadık üç-boyutlu görsel kopyalarını, aynı anda veya daha sonra, başka bir yerde yaratabilmek görsel iletişimin en uç noktası sayılıyor.

 Son ürününü raf ömrü uzatılacak

PROJENİN ADI: FERBEV

Projenin amacı, fermente içeceklerin geliştirilmesi, ayran, boza, matsony ve soya kökenli fermente içeceği oluşturan bakterilerin belirlenmesinin ardından, bu bakteri kompozisyonlarının standart şekilde üretilmesi.

Projenin konusu ve içeriği, farklı ülkelerde geleneksel yöntemlerle üretilen, tüketicilerin beğenisini kazanmış dört farklı fermente içeceğin içeriğinde bulunan ve fermentasyonu sağlayan bakterilerin belirlenmesi, uygun olanların seçilmesi, üretimi, son üründe kullanılması ve son ürünün raf ömrünün uzatılması.

Epilepsi hastaları için umut projesi

PROJENİN ADI: EPICURE

EPICURE projesinin amacı; epilepsi genlerini ve bu genlerin nasıl epilepsiye yol açtıklarıyla ilgili fonksiyonel değişiklikleri belirlemek, koruyucu stratejiler ve yeni tedavi hedeflerini belirlemek için edinilmiş iyon kanal bozukluklarını tanımlamak ve temporal lob epilepsileri modelleri üzerinde çalışmak.

Temel hedef ise; beyin gelişiminde bozukluk olan çocuklarda yaşla gelişen epilepsilerin mekanizmasının anlaşılması.
     
Yol güvenliğini artıracak

PROJENİN ADI: RIPCORD–ISEREST

Projenin hedefi; 10 yıl içinde trafik kazası ölümlerini yarı yarıya azaltmak, yol güvenliği mühendislik kontrollerini standardize etmek ve yaygınlaştırmak, kara noktalar analizi ve iyileştirilmesine yönelik ortak bilimsel uygulamalar yapmak, karayolunun işlevi, tasarımı ve güvenlik durumu uyumunu sağlamak, bazı kaza tipleri için özel mühendislik bazlı çözümler geliştirilmesi.
     
Havacılıkta maliyetler azalacak

PROJENİN ADI: ALCAS

TUSAŞ'ın projesi ALCAS'ın hedefi; Avrupa Havacılık Sanayisi'ndeki ürünlerin kazanç maliyetlerini; ana uçak yapılarında kompozit kullanımını artırarak yüzde 15 oranında düşürmek. Proje kazanç maliyetlerini düşürebilmek için ağırlık azaltıcı yeni tasarım çözümleri ve üretim maliyetleri ile bakım maliyetlerini azaltıcı çözümler arıyor
     
Makroekonomide modelleme
    
PROJENİN ADI: EURACE

TÜBİTAK tarafından geliştirilen projenin amacı; makroekonominin ajan-tabanlı yazılım yöntemiyle modellenmesi için yenilikçi bir iskelet kurulması. Temel hedef; heterojen etkileşimli ajanların biraraya gelmesi sonucu ortaya çıkan düzenin kavranması, geniş ölçekli ajan-tabanlı simülasyonların tasarlanması, gerçeklenmesi ve onaylanması için yeni yazılım metodolojilerinin geliştirilmesi, AB ekonomi politikası tasarımı üzerinde simülasyon testleri icra edilebilmesi için ajan-tabanlı bir yazılım platformunun geliştirilmesi şeklinde özetlenebilir.

Makroekonomi modellemesinde ajan-tabanlı hesaplama yaklaşımının kullanılması ve bunu gerçekleyebilmek için yeni bir ajan-tabanlı yazılım platformunun tasarlanması gerekiyor. Bu amaçla konsorsiyumda bulunan ekonomi uzmanları, yeni bir ajan-tabanlı ekonomi modeli önerecek, yazılımcılar da geliştirdikleri ajan-tabanlı yazılım platformunu kullanarak, bu modelden bir simülasyon yazılımı üretecekler.
     
Hidrojen ekonomisine geçiş
     
PROJENİN ADI: NATURALHY

 İGDAŞ ve TÜBİTAK MAM'ın ortak projesinin amacı mevcut doğalgaz hatlarında doğalgaz hidrojen karışımları kullanarak hidrojen ekonomisine geçişi hızlandırmak, bunu yaparken mevcut sistemi karışım şartlarına göre değerlendirmek.

Proje, mevcut doğalgaz hatlarında kademeli olarak hidrojen doğalgaz karışımı kullanılması durumunda boru mekaniğinden, iletim koşullarına, kullanıcı cihazlara kadar olabilecek değişimleri ortaya çıkarmayı ve buna bağlı yeni öneriler getirmeye ait çeşitli işleri içeriyor.

Milliyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder